12 Aralık 2014 Cuma

Polisiye okulu 3: Karakter yaratmanın incelikleri


Buz Prenses adlı romanını okuyup hayran kaldığımız İsveçli yazar Camilla Läckberg’in polisiye dersleri devam ediyor. Läckberg bu kez karakter yaratmanın inceliklerini anlatıyor. Bu arada söylemezsem içim rahat etmez, o anlatınca her şey kolaymış gibi görünüyor, farkındayım ama işin aslı hiç öyle değil. Bütün bu kolay görünen egzersizleri yapmak epey bir zaman ve emek istiyor. Daha birkaç ay sürecek olan dersler bittiğinde bütün bunları, egzersizlerin sonucunda ortaya dişe dokunur bir şey çıkıp çıkmadığını yeniden konuşuruz…

polisiye okulu 3 egoistokur karakter

Bugüne dek olay örgüsünü, entrikayı, suç unsurunu konuştuk. Bütün bunlar iyi, güzel ama eğer enteresan ve inandırıcı karakterler yaratamazsanız, romanınız bir şeye benzemez. İşin güzel yanı, polisiye roman yazmanın en eğlenceli yönlerinden bir tanesi de karakter yaratmaktır. Bu da kendi zihninizde yarattığınız bir dünyayı çeşitli ruhlar ve bedenlerle zenginleştireceksiniz demek oluyor.  Onları yeterince eğlenceli ve ikna edici kılmayı başarırsanız, bir süre sonra hepsi size çocukluk arkadaşlarınız kadar yakın olacaklar.

Karakter tarifi

Yararlanabileceğiniz birçok unsur var. İsterseniz size kısa bir liste vereyim:

Konuşma biçimi (Özel terimler kullanıyor mu, küfrediyor mu, kendine has cümleler kuruyor mu?)

Ses tonu (Sesi boğuk mu, kalın mı, genizden mi konuşuyor?)

Kokusu

Giyinişi

Duruşu

Fiziksel özellikleri

Mimikleri

Mesleği

Yaşı

Kime benziyor?

Hobileri

Medeni hali

Bütün bunların karşılıklarını belirlediğinizde bir karakter oluşturmaya başladınız demektir. Fakat iyi bir romancı bu özellikleri arka arkaya sıralamaz. Bu hem okuru yönlendirmek anlamına gelir, hem de epeyce sıkıcı olur. Okurun bu özelliklerin hepsini bilmesine gerek yok, birkaçını vermeniz yeterli. Diyelim ki karakteriniz pul koleksiyoncusu. Bunu ve birkaç ayrıntıyı daha kullanın yeter, gerisini okurun kendi zihninde yaratmasına izin verin. Klişelerden olabildiğince uzak durun (Pul koleksiyoncusu diye adamınızın fazla zarif hatta aristokrat olmasına hiç gerek yok) ama ara sıra okuru şaşırtmak için tezatlardan yararlanabilirsiniz. Yukarıdaki örnekten devam edersek, hobisi pul koleksiyonu yapmak olan ve evine gittiğinde sakin sakin pullarını albüme dizen adam günlük hayatında bol bol küfreden ve katillerin gözünün yaşına bakmayan bir polis de olabilir.

Her karakterin hangi durumda nasıl davranacağını dikkatlice düşünün, tasarlayın. Böylece yazmaya oturduğunuzda daha hızlı olabilir, beklenmedik durumlarda bocalamazsınız. Bunun için bir yöntem de karakterlerinizle  önceden bir”röportaj yapmak” olacaktır. Onlara canınızın istediği her şeyi sorun.

1. Alıştırma

Bir arkadaşınızı, akrabanızı ya da iyi tanıdığınız birini seçin ve onun hakkında bir dosya kağıdı yazı yazın. Bunu yaparken de hiç sıfat kullanmayın. yani onun güzel mi, yaşlı mı, solgun mu olduğunu belirtmeyin. Bunun yerine, okurun onu gözünde eylemleriyle canlandırmasını sağlayın. Yani göstermeyin, anlatın. Mesela şöyle: “Adam, masif meşe masayı elleriyle tuttuğu gibi yukarı kaldırdı.” Görüyor musunuz, söz konusu adam iri yarı ve kuvvetli ama neyse ki siz bu kelimeleri kullanmadınız.

2. Alıştırma

Bir saat içinde katiliyle buluşacak olan birini anlatın. Anlattıklarınız içinde o kişiye ait çeşitli bilgiler dolaylı biçimde yer alsın. Mesela adı, yaşı, cinsiyeti, ses tonu, boyu posu, kilosu, teninin ve gözlerinin rengi, fiziksel özellikleri, duruşu, kardeşleri olup olmadığı, eğitim durumu, cinsel eğilimleri, en sevdiği yemek, en sevdiği film, mesleği, kiminle yaşadığı, ehliyeti olup olmadığı, arabası olup olmadığı, mizacı, arkadaşları, kötü alışkanlıkları ve en sevdiği yer…

Bu insanı iyice tarif ettikten sonra onun katil gelmeden az önce evde neler yaptığını, son bir saatini nasıl geçirdiğini anlatın. Cinayet bu öykü parçacığının finali olacak, unutmayın. Cinayetin yeterince etkili olabilmesi için, okurun kurbanla tam olarak özdeşleşmesi, onu tanıması gerekir.  Ama hiçbir ayrıntıyı dümdüz anlatmayın. İlk alıştırmadan farklı olarak bu kez sıfat kullanabilirsiniz. Tabii dikkatli ve tutumlu olmak koşuluyla…

Bir notum daha var, yukarıda saydıklarımın hepsine cevap vermeniz gerekmez. Ben onları sadece size biraz yardımcı olabilmek için listeledim. Sizin aklınıza bambaşka ayrıntılar da gelebilir.

Tavsiye listesi

Polisiye roman yazma teknikleri üzerine daha ayrıntılı okumalar için kitaplar

1. Isobel Lambot, How to write crime novels

2. Sue Grafton, Writing Mysteries

Diğer yazılar

Camilla Läckberg: Bir hayalin peşinden giderek bütün hayatını değiştirdi

Polisiye Okulu 1: Camilla Läckberg’den Egoist Okur’lara yazma dersleri

Polisiye Okulu 2: Camilla Läckberg yazarlık sırlarını paylaşmaya devam ediyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder